İç mimarlık ve çevre tasarımı çok yönlü ele alınması gereken; evrensel tasarım ilkeleri ile şekillenen; özgür düşünce ve duyguların insan hayatındaki yansımasını tasarıma aktaran projeler ortaya çıkarmayı amaçlar. İç mimarlar sadece tasarım trendlerini kapsayan projeler hazırlamazlar. Bir projenin hazırlanması için gereken aşamaların hepsinin elde edilen sonuca etkisi oldukça fazladır. Sürekli değişen trendler haliyle sektörel ipuçları ile ilerlemeyi zorlaştırsa da tasarım konusunda odak alınması gereken ve asla değişmeyecek bazı noktalar olduğunu da unutmamak gerekir.

Sosyal, Kültürel ve Toplumsal Adımlar 

İç mimari birden fazla adımın başarılı bir şekilde bir araya gelmesi ile hakkını veren projelerin ortaya çıkmasını sağlar. Bu alanda çalışan kişiler yani iç mimarlar teknik açıdan ne kadar güçlü ve yeterli olurlarsa olsunlar günün sonunda kendilerini ne kadar geliştirdikleri sorusunun cevabını vermek zorunda kalırlar. Mimari tasarımlar mutlaka teknik bilgi gereksinimini ön olana çıkaran tasarımlar alsalar da bir iç mimarın yenilikçi, özgün, çözüm odaklı, estetik ve yaratıcı tasarımlar yapmasının temelinde toplumla kurduğu iletişim yer alır. İç mimarlar hizmet verdikleri toplumun sosyal ve kültürel değerlerini iyi bir şekilde analiz etmek zorundadır. Doğru analizler uzun vadede kültürel mirasın korunmasını ve gelişmesini sağlar. Bu nedenle iç mimarların projelerinde mutlaka iç mekanlar ile dış mekanlar arasındaki ahengi sağlaması gerekir. İç mekanların dokusu, dış dünya ile ne kadar uyumlu olursa insanların alışkanlıkları odağında şekillenen bir tasarımın ortaya çıkma ihtimali artar.

Tasarım Sürecini Yalnızlaştırmayın

İç mimarların mutlaka dikkat etmesi gereken tasarım püf noktalarından birisi; tasarım sürecinin sonu olmadığı gerçeğidir. Yaşayan bir dünyada, yaşan mekanlarda tasarım süreci asla bitmez. Sürekli çevresine göre yeniden şekillenen bir iç mekan her zaman başarılı bir tasarıma sahip olmuş demektir. Tasarım sürecinin sonu olmamasının yanı sıra tek bir tane tasarım süreci olduğundan da bahsetmemek gerekir. Etkili bir tasarım süreci için problemlere çözüm sunmak, elinizde problem yoksa da çözülmesi gereken problemleri tasarım sürecinde yaratmak başarılı olmak için önemli bir adım atmanıza yardımcı olur. Tasarım sadece tasarımcı tarafından değerlendirilmemelidir. Etkileyici bir tasarım uygulayan, tasarlayan, kullanan ve hatta gözlemleyen kişiler tarafından incelenmelidir.

Analiz Edin, Sentezleyin

İç mimarlar için tasarım süreci iki ana bölümden oluşur. İlk bölüm analiz adı verilen; ihtiyaçların belirlendiği, sorunların ortaya çıktığı bölümdür. İkinci bölüme ise sentez adı verilir. Sentez bölümünde ise tasarım parçaları bir araya gelir ve tasarımın sunduğu çözümler belirlenir. Analiz ve sentez süreçlerini birbirlerini tamamlayabildiği zaman ortaya başarılı bir tasarım ortaya çıkar. Profesyonel bir iş ortaya çıkarmak için öncelikleri iyi belirlemek gerekir. İç mekan tasarımlarında maliyet ve kalite öncelik gibi gözükse de aslında bu durum tamamen kullanım odağı ile şekillenen ve bu dinamiklerden bağımsız olan bir yapıdır. İç mimarların doğru adımları atabilmeleri için analiz sürecinde araştırmalarını her zaman yaşam alanlarının ve kişilerin ihtiyaçları eksenin ilerletmeleri önemlidir. Çevre ve mekan tasarımı yaparken ön hazırlık dönemini tasarımda sentez süreci ile harmanlamak da etkili sonuçlar almayı mümkün kılar. Tasarımda bütünlük elde etmek bu noktada çok önemli olduğu için düşülen en büyük hata da tasarımı tek parça olarak algılamak olur. Mekan ya da çevre tasarımı için bütünlük sağlamak için elinizdeki tüm enstrümanları etkili bir ahenk ile kullanmalısınız. Bunu yapabildiğiniz zaman tasarım yeteceğinizi ve farklı bakış açınızı rahatlıkla gösterebilir ve insanlara iç mimarinin ne kadar eşsiz sanat eserleri ortaya çıkarabileceğini gösterebilirsiniz.