Her geçen gün azalan kaynakları korumanın ve yenilerini yaratmanın yollarından biri de dikey tarım alanlarıdır. Şehirleşme tarımı olumsuz yönde etkilerken, kişilerin kendi meyve ve sebzesini yetiştirme isteği de artar. Metropollerde hobi bahçelerinin ve peyzaj bostanlarının artması bunun kanıtıdır. Bu eğilimle gelecek 50 yıl içerisinde insanların kendi bitki ve yiyeceklerini yetiştirmek için dikey tarıma yöneleceği tahmin edilir. Peki dikey tarım nedir? Gelin daha yakından bakalım.

Dikey Tarım Nedir?

Dikey tarım, düşey sıralanmış yığılı raf ve katmanlarda özel tekniklerle bitkilerin yetiştirildiği modern tarım sistemidir. Topraksız tarım ürünleri yetiştirme teknikleri kullanılan dikey tarım türleri, yatay bir alana ihtiyaç duymaz. Dikey tarım sistemi ile bitkiler üst üste sıralı halde yetişir. Sistem konteynerlar, karayolu tünelleri, maden galerileri ve yapıların iç ya da dış duvarlarında uygulanabilir. Bu nedenle dikey tarım kapalı ve açık alanlarda, güneş ve toprak kullanılmadan uygulanabilen yenilikçi bir bitki yetiştirme anlayışı olarak görülür. Dar alanda yüksek verim elde etmeyi sağladığı için metropol yaşamında sıklıkla tercih edilir. Tohumun çimlenmesi, filizlenmesi ve gelişmesi dikey tarım ile mümkün olurken, daha az atık ile daha yüksek verim alınır.

Dikey Tarımın Tarihçesi

Dikey tarım kavramının temeli 1999 yılında Kolombiya Üniversitesi Halk ve Çevre Sağlığı Profesörü Dickson Despommier tarafından atılmıştır. Profesör, öğrencilerine New York bina çatılarında ne kadar yiyecek yetiştirilebileceğini hesaplamalarını isteyen bir ödev vermiş ve sonuçları yetersiz bulunca yeni bir teknik önermiştir. Öğrenciler dar ve kapalı alanda, dikey ve çoklu katmanlar kullanarak bitki yetiştirme denemeleri yapmıştır. Çalışmalar sırasında yapay aydınlatma, hidroponik ve aeroponik sistemler kullanılarak 100 çeşit meyve ve sebze yetiştirilmiştir. İlk proje 30 katlı dikey bir çiftlik olarak planlanmış, verimi artırmak için alt katmanlar bitki artıkları ile beslenen balık ve tavuklara ayrılmıştır. Böylece ilk dikey tarım çalışmaları ortaya çıkmıştır.

Dikey Tarım Sistemleri

Derin çiftlikler, bina esaslı dikey çiftlikler, konteyner dikey çiftlikler ve kontrollü dikey tarım alanlarında bu sistem uygulanır. Dikey tarım sistemleri ve teknikleri ise şu şekildedir:

  • Hidroponik Suda Bitki Yetiştirme: Topraksız tarım tekniğinde bitkilere ihtiyacı olan besinler suya karıştırılmış bileşenler ile sağlanır. Böylece toprak olmadan da bitki yetiştirmek mümkün hale gelir.
  • Akuaponik Dikey Tarım: Balık havuzlarındaki atık sular bitkilerin beslenebileceği şekilde topraksız tarım için kullanılır. Filtrelenen su balık havuzlarına gönderilir.
  • Aeroponik Dikey Tarım: NASA tekniği olan sistemde bitkilerin bulunduğu kapalı dikey tarım alanına verilen sisli havanın içine besin bileşikleri eklenir.

Dikey Tarımın Mimarlık Açısından Değerlendirilmesi

Metropollerin çoğalması ile tarla ve yeşil alanlar azaldığından, dikey tarımın zamanla daha popüler hale geleceği düşünülmektedir. Bu sayede dikey tarımda uygulaması kolay olan hidroponik sistemler kafe, restoran, ofis gibi yerlerde daha sık kullanılmaya başlanabilir. Topraksız tarımın yayılımını hızlandırmada mimari yaklaşımın payı büyüktür. Yapıların henüz planlama aşamasındayken dikey tarım uygulama alanları ile birlikte düşünülmesi entegrasyonu kolaylaştırır ve verimliliği artırır.

Dikey tarım uygulamalarının hem yeni inşa edilen binalarda hem de eski binalarda kullanılabilir olması için bazı düzenlemeler şarttır. Eski binalarda buna uygun tasarlanan iç mekanlarda dikey tarım katmanları kolayca oluşturulabilir. Yeni inşa edilecek binalarda ise böyle bir isteğin varlığı göz önüne alınarak planlamaya çatı ve duvarlar dahil edilebilir ve ışıklandırma sistemleri çeşitlendirilebilir. Böylelikle metropollerde de tarım ve bitki yetiştiriciliği yapmak mümkün olur.

Binalardaki beton ve metal nedeniyle kentte ısı adaları oluştuğu bilinir. Dikey tarım alanı ile kaplanan beton ve metaller ise ısı adalarının çözümü olarak görülmektedir. Ayrıca dikey tarım binalarda yaşayanların kendi meyve ve sebzesini de yetiştirmesini sağladığı için avantajlıdır. Yaşanabilir geleceğin şehirleri için dikey tarım ve mimarlık uygulamalarının birbirini destekleyerek ilerlemesi gerekir. Bu nedenle peyzaj mimarlığı ve iç mimarlık açısından dikey tarım uygulamalarının önemsenmesi önerilir.

Metropol Yaşamında Dikey Tarım

Kentler genişlerken çevresindeki tarla, bahçe ve bostanlar azalır. Bu durum şehirliler için yiyeceğe makul şekillerde ve yeterince ulaşmayı zorlaştırır. Yeşil alan ve bahçecilik sıkıntısının en çok yaşandığı metropoller bu durumun çözümünü arayanlarla doludur. Dikey tarım ise bu sorunlara çözüm olarak sunulan ve her geçen gün yaygınlaşan bir sistemdir. Bu yaygınlaşmanın en büyük nedenleri arasında metropol insanının köy yaşamına özenmesi, kendi yiyeceğini yetiştirmeye olan hevesi ve kaynaklarını üretme isteği sayılabilir. Şehirlerde bina çatılarının tarım alanlarına çevrilmesi, ev ve ofis duvarlarının dikey tarım yetiştiriciliği için kullanılması metropollerde bu sistemin uygulanma şeklidir. Böylece metropolün içinde dahi doğal yaşamdan kopmamak mümkün hale gelmektedir.

Ofiste kurulan dikey tarım alanı çalışanların gün içerisinde stresini atmak için toprakla ilgilenebileceği bir alan oluşturur. Ayrıca ofis içinde doğal ortamı taklit eden rahatlatıcı bir atmosfer yaratılır. Ofis mobilyalarının konforu kadar atmosferin de rahatlatıcı olması çalışan verimliliğini yükseltir. Siz de ofis ve çalışan verimini artırmak istiyorsanız dikey tarımı düşünebilir, insan odaklı ve doğadan ilham alarak tasarlanan işlevsel ofis mobilyaları için Bürotime ürünlerini tercih edebilirsiniz.