Mimarlık ve iç mimarlık dünyasının en yenilikçi ölçüm ve sunum teknikleri, mimari fotogrametri başlığı altında bir araya geliyor. Eskiz çalışmalarından daha realist ve bilgisayar çizimlerinden daha doğal sonuçlar ortaya koyan bir yöntem olarak mimari fotogrametri, hem tarihi hem de çağdaş uygulamalarda kullanılabiliyor. Mimari nesnelere ait görsel verilerden matematiksel ve geometrik sonuçlar çıkarılmasını sağlayan bu yöntem, tarihi uygulamalarda mevcut yapı birimlerine ait ölçülerin belgelenmesini sağlıyor. Çağdaş gelişim uygulamalarında ise, üç boyutlu ve iki boyutlu veriler elde edilebiliyor. Sunum aşamasına geldiğinizde bu veriler, kullandığınız yönteme ve kullanım amacınıza bağlı olarak bazen tek bir görsel, bazen matematiksel değerler bazen de birkaç fotoğrafın çakıştığı perspektifler halinde çoklu ortamlara aktarılabiliyor.

Tarihi Uygulamalar ve Çağdaş Gelişim Uygulamaları Arasındaki Temel Farklılıklar Nelerdir?

Tarihi uygulamalarda genellikle mimari yapının mevcut ölçülerini gösteren cephe çizimleri yer alıyor. Ortophoto adı verilen dik fotoğraflar, tarihi uygulamalarda sıkça kullanılıyor. Fotogrametride çağdaş gelişim uygulamaları konusunda ise, üç boyutlu modelleme tekniği önem kazanıyor. Bunun için de yapıya ait en az iki fotoğraf gerekiyor. Fotoğraflar üzerinden üretilen rakamsal verilere dayanarak işlenen bu modellerin, gerçeğin bir simülasyonu olduğunu da unutmamak gerekiyor. Yani, aslında bu modeller birer betimleme aracı olarak kullanılıyor. Ayrıca çağdaş fotogrametri uygulamalarında dokulandırılmış üç boyutlu model üretimi de öne çıkıyor.

Görsel: https://www.sculpteo.com/blog/
Mimari Fotogrametrinin Kullanıldığı Sunumlardan Çıkan Sonuçlar Nasıl Değerlendirilir?

Fotogrametri ile tarihi binaların belgelenmesinde matematiksel olarak belirlenmiş koordinatlar ve yüzey özelliklerine ilişkin veriler ortaya çıkıyor. Görsel olarak ise plan, cephe ve görünüş gibi çizimler oluşturulabiliyor. Bunların tamamı yüksek çözünürlükteki tarayıcılar ile yeniden yorumlandığında ve çoklu ortamlarda gerçekleştirilen sunumlarda, yapının üç boyutlu olarak algılanmasını sağlayan perspektif görüntülerini ve çeşitli sunum tekniklerini ortaya çıkarıyor. Yapıya ilişkin varsayımsal videolar, yapının geçmişine ya da geleceğine ışık tutabiliyor. Bu sonuçların tamamı rölöve, restorasyon ve restitüsyon gibi alanlarda değerlendirilebiliyor.

Görüntü Değerlendirme Araçları Nelerdir?

Görüntü değerlendirme araçları, düzeltim ve ölçüm yazılımları olarak iki başlıkta ele alınıyor. Düzeltim yazılımlarında perspektif şeklindeki görüntü, ortagonal hale getirilirken görüntüdeki farklı yüzeylerin sınırları belirleniyor. Fotoğraf makinesinden kaynaklanan bozukluklar, bu yazılımlar tarafından kontrol edilebiliyor. Böylece gerçeğe en yakın şekilde düzeltilmiş görüntü elde ediliyor. Ölçüm yazılımlarında ise görüntüde işaretlenen noktalar ve yüzeyler arası uzaklıklar ölçülebilir hale getirilerek, CAD ortamına aktarılıyor. Bu da farklı açılardan çekilmiş fotoğrafların üç boyutlu ve iki boyutlu tasarım çizimlerine dönüştürülebilmesini sağlıyor.