Mimarlık içerisinde sıkça kullanılan “konsept” terimi, tasarımcının karşılaştığı problemleri çözmede geliştirdiği yol haritasıdır. Günümüzde konsept kavramı sadece mimari alanda değil, pek çok konunun genel çerçevesini belirlemek ve konu ile ilgili bilgi vermek için kullanılır. Böylece konsept, aslında süreci ya da mimari tasarımı orijinal hale getiren ve ona bir anlam yükleyen öge olarak tanımlanabilir.
Mimari Tasarımlarda Konsept Olgusu
Mimari tasarım sürecinde üzerine yoğunlaşılan konsept ve kavram ilişkisi ele alındığında, kavram için analiz edilecek temel unsurlar; konsept içinse kavramların bir done olarak yorumlanması şeklinde tanım yapılabilir. Örneğin, probleme ait kavramlar neşe, oyun, eğlenme, öğrenme, paylaşım kavramları üzerine bir mimari tasarım düşünüldüğünde, bu tür kavramlarla oluşabilecek konsept için çocuk oyun köyü, kreş, oyun adası ya da neşe evleri gibi konseptler oluşturulabilir. Genel bir tanımla bir kavram üzerinden pek çok konsept oluşturulabildiği gibi, birçok kavram analiz edilerek de yegane bir konsepte ulaşmak mümkündür.
Mimari tasarımda konsept olgusu, süreç esnasında tasarımcıya yol gösterir. Konsepti olmayan bir mimari olmayacağı düşünüldüğünde, aslında yapıları diğerlerinden ayıran, farklılaştıran ve onlara bir kimlik kazandıran şeyin de konsept olduğu ortaya çıkarılabilir. Konsepti oluşturan temel kavramlar ise ortaya konulan bir problem, yapay veya doğal çevre şartlarını içeren bir bağlam ve tasarımcının sahip olduğu deneyim, üslup, bilgi birikimi ve problemleri değerlendirme tarzıdır.
Mimari Tasarımda Bağlam ve İçerdiği Parametreler
Mimari tasarımlarda bağlam kavramının ilk ortaya çıkması 1950’lerde Princeton Üniversitesi’nde sunulan “Mimari Kompozisyonda Bağlam” adlı teze dayanır. Teze göre tasarımcı, tümevarım yöntemini odağa alarak, evrensel tasarım kavramlarına karşı çıkmış ve bağlam olgusunun binaya karakter ve anlam kazandırdığını iddia etmiştir. 1990’lı yıllara gelindiğinde postmodernizmin etkisinde kalan mimari tasarımlarda bağlam anlayışı, yapılardaki estetik ve görsel benzerlik üzerinden devam etmiştir. Günümüzde halen bağlam kavramı pek çok tartışmaya konu olmaya, görsellik ile lokasyon arasındaki ilişkisi mimari çerçevede değerlendirilmeye devam eder. Pek çok tasarımcı bağlam konusunun geniş anlamda tarihi, ekonomik, sosyokültürel ve diğer fiziksel koşullar içerisinde ele alınması gerektiğini öne sürer. Bu açıdan düşünüldüğünde bağlam; coğrafi, politik, kültürel ve tarihi temelli bir olgu olarak değerlendirilebilir.
Mimari Tasarımlarda Konsept ve Bağlam Arasındaki İlişki
Mimari konusunun her daim bir bağlam içinde olduğu ve bağlamın da bulunduğu ortamda kök salabilmesi için bir araç olduğu düşünülebilir. Özellikle iç mimarlık alanında araştırma yapan pek çok tasarımcı konsept ve bağlam ilişkisi konusunda üç farklı görüşü ele alır. Bunlar:
1. Umursamazlık
Mimari tasarımda “Indifference” olarak da bilinen umursamazlık durumunda konsept ve bağlamın ilişkisi olmadığı öne sürülür. Buna göre bağlam, tasarımın kaçınılmaz parçası iken, konseptin tesadüfen oluşabileceği düşünülür. Bu durumda herhangi bir yapı ya da ortam tasarımında bağlam dışında konsepti oluşturan diğer unsurlar ele alınır.
2.Karşılıklılık
“Reciprocity” olarak bilinen karşılıklılık durumu, mimari tasarım içerisinde konsept ve bağlamın tamamen yakın ilişkide olması ve örtüşmesi durumudur. Örnek vermek gerekirse, bir sanayi bölgesi içerisinde yer alan eğitim binası gösterilebilir. Yapı konsepti aslında eğitim fabrikası olarak tasarlanmasına rağmen, konseptin oluşması aşamasında sanayi bölgesi ile bağlam etkili olmuştur. Yani formun biçimlenmesi sırasında bağlam birincil faktör olmuştur da denilebilir.
3.Çatışma
Mimari tasarımda konsept ve bağlamın bilinçli olarak çatıştığı duruma “conflict” yani çatışma durumu denir. Bu durumun sonucu olarak ortaya çıkan zıtlıklar, tasarımın biçimini belirler. Çatışmanın varlığı, aslında normal olması gereken olayları engeller ve bozar. Bir örnekle açıklamak gerekirse, modern, lüks ve yeni binaların olduğu bir konseptte, var olan bağlamın dokusunu bilinçli şekilde bozan diğer konutların varlığı çatışma olarak gösterilebilir.
Bürotime çözümlerinde eğitim, sağlık, terminal, çağrı merkezi ve home office tasarımlarında da konsept göz önüne alınır ve bu kapsamda bağlam geliştirilerek yaşam alanlarınıza en uygun çözümler sunulur. Kişiselleştirilebilir alanlarınız için en uygun çözümü merak ediyorsanız, Bürotime çözümler sayfasını ziyaret edebilirsiniz.