Her geçen gün büyüyen kentler ve buna bağlı olarak artan betonlaşma, doğal su döngüsünü olumsuz etkiler. Bu nedenle şehirlerde sel riski artar. Şehirleşmenin hızla arttığı alanlarda yağış sularının yerinde yönetilmesi ve olumsuz etkilenen su döngüsünün desteklenmesi için bazı projeler geliştirilmiştir. Bunlardan biri de sünger şehirdir. Özellikle Çin gibi hızlı şehirleşen ülkelerde sel ve su taşkınlarının yıkıcı etkilerine karşı sünger şehir modeli bir çözüm olarak benimsenmiştir.
Sünger Şehir Nedir?
Şehirlerin yağmur sularını emmeleri, depolamaları, filtrelemeleri ve gerektiğinde salmaları için tasarlanan modele sünger şehir adı verilir. Yağmur suyu geçirimli şehir olarak da bilinen sünger şehir modeli, aşırı yağışlarda veya sel tehditlerinde suları daha etkili bir şekilde yönetmeye yardımcı olur. İklim değişikliği ve iklim krizi etkisiyle ortaya çıkan bu şehir modeli, yağmur suyunu düştüğü yerde tutarak emer ve su baskını riskini azaltmaya yardımcı olur.
Sünger şehir yaklaşımı, doğal su döngüsünü yeniden canlandırmayı amaçlar. Dolayısıyla yalnızca kentsel alanları sel ve su baskınlarından korumakla kalmaz; yer altı su rezervlerini yeniden doldurarak su kıtlığı riskini azaltmaya olanak tanır. Betonlaşmanın etkisiyle şehir sıcaklığının yükselmesinin önüne geçebilen sünger şehir modeli, şehirlerin iklim değişikliğine karşı dayanıklılığını da arttırabilir.
Sünger Şehir Modeli Nasıl Uygulanır?
Artan küresel ısınma, yeşil alanların giderek azalması, kuraklık riskinin her geçen yıl daha da ilerlemesi gibi pek çok kriz, şehircilik anlamında yeni teknolojilerin uygulanmasını gerektirir. Sünger şehir modeli de yeşil altyapı teknolojilerine dayanır. Bu teknolojilerle şehrin belli yerlerinde suları emebilecek kaldırımlar, bahçeler, kuyular ve duvarlar yapılır. Özellikle yeşil çatılar bu şehir modelinin en önemli uygulama alanlarından biridir. Bu çatılar, yağmur suyunu emen ve yavaş yavaş bırakan bitkilerle kaplıdır.
Sünger şehirlerde kentsel tasarım ve şehir planlama süreci tamamen geçirgenlik üzerine kuruludur. Yağmur suyunu toplayıp depolayan ve bitki kökleri yardımıyla toprağa sızmasını sağlayan bahçeler, yüzey kaplamaları ve gelişmiş drenaj sistemleri gibi uygulamalar sayesinde sünger şehirlerde su döngüsüyle uyumlu bir şehircilik yaklaşımı hâkimdir.
Sünger Şehirler Selleri ve Afet Riskini Engeller mi?
Sünger şehir modeli, çevre korumasına, su taşkınları riskine ve diğer afetlere karşı belli düzeyde koruma sağlayabilir. Bu şehirlerin tasarımı, aşırı yağış ve sık sık yaşanan sel felaketleriyle başa çıkmak üzere planlanmıştır. Tüm afetlere karşı kesin koruma sağlamasını beklemek yanlış olsa da özellikle sel, su baskını ve bunlara bağlı olarak gelişen diğer afetleri engelleyebilir.
Sünger şehirler, iklim değişikliğinin getirdiği ani ve yoğun yağışlara karşı daha dirençlidir. Yağmur sularını emerek depolaması sayesinde şehrin aşırı yağışlardan en az düzeyde etkilenmesini sağlar. Üstelik depolanan suyun bir iklim krizi anında kullanılmak üzere boşaltılabilmesi de sünger şehrin önemli etkilerindendir. Özellikle yağışların azaldığı dönemlerde kuraklık ve susuzluk tehlikesini azaltmak için sünger şehirlerden faydalanılabilir.
Şehirlerin su yönetimini daha iyi yapmasına yardımcı olan şehir modeli, sıcaklık dengesini korumaya da olanak tanır. Ormanlık ve yeşil alanların giderek azaldığı, betonlaşmanın çok fazla olduğu şehirlerde sıcaklık dengesini korumak zordur. Sünger şehir modeli ise bu dengeyi sağlamada önemli bir role sahiptir.
Sünger Şehir Örnekleri
İklim değişikliğinin etkisiyle birçok ülkede sünger şehir modeli popülerlik kazandı. Bunun en iyi örnekleri ise şunlar:
Çin – Wuhan, Xiamen ve Chongqing
1945 yılında yaşanan sel felaketinde Çin’de 4 binden fazla insan yaşamını yitirdi. Bu nedenle ülke, sünger şehir modelini uygulamaya başladı. Wuhan, Xiamen ve Chongqing başta olmak üzere Çin genelinde sünger şehir modeli başarılı bir şekilde uygulanır durumda. Çin’in 2025 yılına kadar hedefi Chongqing’in en az %45’ini sünger şehre dönüştürmek.
Almanya – Berlin
Almanya da artan iklim krizine karşı sünger şehir modelini benimseyen ülkeler arasındadır. Özellikle Berlin’de bunun etkilerini görmek mümkün. Şu anda Berlin’de içme suyu, tamamen yer altı sularından sağlanır. Yeşil çatılar ve diğer uygulamalar sayesinde Berlin, yağmur suyu yönetimini daha iyi hale getirdi.
ABD – Seattle
Yağmur suyunu yönetmek ve kentsel suları temizlemek için yeşil altyapıyı teşvik eden bir diğer şehir Seattle. Su baskınlarını azaltmaya, trafiği sakinleştirmeye ve daha fazla yeşil alan sağlamaya yardımcı olan projesiyle Seattle’da da sünger şehrin avantajlarını görmek mümkün.
Sünger şehir, dünyanın pek çok yerinde görülen ve iklim değişikliğiyle savaşmaya yardımcı olabilen bir proje. Bu proje sayesinde başta sel ve su baskınları olmak üzere kuraklık, iklim değişikliği ve diğer afetlere karşı koruma sağlanabilir.
Günümüzde yeni nesil projelere uyum sağlamak önemli. Bürotime tamamen özgün, teknolojiyle özdeşleşmiş ve ergonomik ofis mobilyalarıyla sizinle. Sürekli oturarak çalışmak zorunda olanlar için masa tablalı kondisyon bisikletleri, esnek çalışma düzenine uygun koltuklar, puflar ve daha fazlasıyla hem ofiste hem de evinizde çalışma ortamınızı yenileyebilirsiniz. Her kuşağa uyum sağlayabilen, farklı tarzlarda ofis tasarımlarında kullanılabilen Bürotime ofis mobilyaları, modern ofislerin vazgeçilmezlerinden. Şimdi siz de sürdürülebilir çevre anlayışını temele alarak tasarlanan Bürotime ofis mobilyalarını https://www.burotime.com/tr üzerinden inceleyebilir; çalışma konforunuzu bir adım öteye taşıyabilirsiniz.