Bir tasarımı başarılı kılan en önemli unsur fonksiyonelliği gibi görünse de aslında temel değer, ürünün özgünlüğü oluyor. Yani bir tasarım fonksiyonel anlamda kullanıcıya isteneni verse de, başarılı olarak nitelendirilmesi “eşsiz” bir tasarım olmasından geçiyor. Bu durum mimari, iç mimari, endüstriyel tasarım gibi yaratıcı endüstrinin çeşitli alanlarında üretim yaparken iki anahtar kelime ile çalışılması gerektiğini bizlere hatırlatıyor: “sense” ve “unique” kelimeleri…

Bürotime’ı tanımlayan üç bileşenden birini “Unique Sense of Design” olarak belirlerken kelimelerin geçirdiği his ve karşıladıkları anlam itibariyle İngilizce olarak kullanıldığında, Bürotime’ın ürünleri ve tasarıma bakış açısını daha net ifade ettiğini fark ettik. Aynı mottoyu Türkçe düşündüğümüzde “Benzersiz Tasarım Anlayışı” ibaresi, “unique sense of design” tamlamasının kendi içinde bölündüğü şekilde farklı ve tutarlı anlamlar oluşturmasına imkan tanımıyordu.

“Unique Sense of Design” tamlamasını “sense of design” ve “unique design” olarak kendi içinde anlamlı parçalara ayırdığımızda; Sense of Design’ı; “tasarım anlayışı” ve “duyusal tasarım” olarak nitelendirirken, Unique Design’ı ise “tasarımda özgünlük” olarak tanımlayabiliriz.

Tasarımın kullanıcı üzerinde etkileri hakkında düşünmeye başlamadan önce, duyuların nasıl çalıştığı hakkında bilgi sahibi olmak önem taşımaktadır. Dünyaya ilişkin algılarımız, çoklu duyular üzerine kuruludur. Neyi arzu edip, neyi istemediğimize bakılmaksızın bir ürün veya hizmet hakkında ne hissettiğimizi belirleyen, duyusal izlenimlerimizdir. Tasarımın tüm temas noktalarına dokunması, kullanıcı nezdinde ilgili ürün veya hizmetin daha eksiksiz ve daha iyi bir marka deneyimi yaratmasına izin vermektedir.

Bir üreticinin zihninde canlanarak somutlaşan her öğe bir tasarımdır. Tasarımın temel ilkeleri kendi içinde tutarlı ve doğru bir orantı kurduğunda özgün (unique) bir esere dönüşür. Tasarım (design) kelimesini ana başlık olarak düşündüğümüzde, fonksiyonellik, estetik ve özgünlük kavramları;  “tasarım prensipleri” olarak alt başlık halinde mutlaka yer alması gereken kavramlar olarak karşımıza çıkmaktadır.  Fiziksel tasarım her zaman kullanıcı için bir ihtiyacı fonksiyonel açıdan karşılarken, özgünlük olarak nitelendirdiğimiz tasarım detayları onu kullanıcı için vazgeçilmez ve tercih edilebilir kılandır. Minimalizm akımının en önemli savunucularından biri olan Amerikalı ressam Donald Judd’ın tasarım dünyasında yaygın olan “Design has to work, art does not” sözü de bunun en bariz kanıtıdır aslında… İnsana ulaşmayan bir tasarım, amacına da ulaşamaz.

Hayatı kolaylaştıran her türlü ürün ve ürün grupları için estetik kaygılarla oluşturulan fiziksel tasarım özgünlüğü, üretimin her alanında kendine yer edinir. Tasarlanabilecek görsel ve fonksiyonel eşyalar “yeniden üretimdeğil, “baştan üretim” yolu ile ortaya çıkmaktadır. Teknolojik yeniliklerin uygulandığı çeşitli tasarımlar bireylerin yaşam standardını yükseltmekle kalmaz, aynı zamanda dayanıklı ve estetik ürün algısı gibi düşünceleri gerçeğe dönüştürür.

Bürotime olarak geliştirdiğimiz ürünlerdeki mükemmel uyumu, onu yaşatacak işlevsel ve estetik elementler dışında kontrast çeşitlilikler ile de harmanlayarak dengeli bir görsel dil ve değer yaratma üzerine kurguluyoruz. Bizce tasarımın içindeki denge hali, parçaların bütün içerisindeki kararlılığının gösterilebilmesi için eşit olarak dağılımının sağlanmasıyla gerçekleşmektedir.

İnsanların ofis içerisinde gerekli ihtiyaçlarının giderilmesi için geliştirilen özgün (unique) ürünler, geleneksel tasarımın ötesinde bir rol üstlenir. Kullanılacak hizmete ve sektöre yönelik pek çok farklı tasarım sayesinde hizmete yönelik bakış açısı değişir ve insan odaklı bir anlayışa sahip olunur.

“DESIGN” Sözcüğü Aslında Ne İfade Ediyor?

İlk bakışta sadece “tasarlama” eylemini ifade ettiği düşünülen “design” sözcüğü, aslında uzun bir üretim ve yaratım sürecini temsil ediyor. Bu süreç, kullanıcının ihtiyaçlarının detaylı bir şekilde analiz edilmesinden ürünün somut hale getirilmesine kadar uzanan tüm adımları kapsıyor. Söz konusu tasarıma neden ihtiyaç duyulduğunu saptamak, bu sürecin en önemli parçası… Ardından bu ihtiyacın arka planında gizlenen ikincil gereksinimlerin ve kullanıcının üründen beklentilerinin detaylı bir şekilde analiz edilmesi gerekiyor. Bu çalışma sonrasında ortaya konan çözüm önerileri, sanal platformlarda, maket veya prototiplerde kullanım kolaylığına ilişkin çeşitli testlere tabi tutuluyor. Böylece sunulan çözüm önerileri arasında ufak çaplı bir eleme gerçekleştiriliyor. Bu süreçte ortaya çıkan ürünü diğerlerinden bir adım öteye taşıyan en önemli husus, bu tasarımın kendisinden beklenen fonksiyonları karşılamanın ötesine geçip geçemediği oluyor. Yani, her ne kadar belli başlı ihtiyaçlara yönelik bir ürün veya mekan tasarımı yapıyor olsanız da, aynı anda birden çok fonksiyonu yerine getirebilen ürünler ortaya koyduğunuzda tasarımınız fark yaratmaya başlıyor. Ayrıca tasarıma ilişkin duyulan tüm estetik kaygılar da “design” sürecinin içinde yer alıyor. Bu kaygılar doğrultusunda yapılan tasarımlarda özgünlük ve görsellik arayışları ortaya çıkıyor. İşte, tüm bunların ışığında “design” kavramı aslında görsel bir kavram olmanın ötesinde, tüm bu analiz ve sentez aşamaları kapsayan bir süreci ifade ediyor.

“UNIQUE” Kavramı Tasarıma Nasıl Bir Değer Katıyor?

“Unique” kavramı, mevcut ürünlerin yeniden yorumlandığı “yeniden inşa etme” sürecinin söz konusu olduğu tüm bakış açılarını ortadan kaldırarak, “baştan yaratma” ilkesine dayalı bir tasarım süreci başlatıyor. Böylece ortaya çıkan her bir ürün, “öncekilerin eksiklerini gideren özgün bir tasarım” olmak yerine tamamen eşsiz birer eser haline dönüşüyor. Günlük hayatta ihtiyaçlarınızı karşılayacak her bir fiziksel tasarım ürünü, sahip olduğu özgün detaylar ve onu “eşsiz” kılan sanatsal dokunuşlarla ölümsüzleşiyor. Bu da fonksiyonel anlamda kullanıcıya ulaşmayı başaran ürünlerin, aynı zamanda sürdürülebilir birer tasarım haline gelmesine imkan tanıyor. Dolayısıyla tasarımın amacından ayıramayacağınız bu kavram “tasarımda denge bütünlüğü” ilkesinin önemini ortaya çıkarıyor. Bu da en temel anlatımıyla, estetik ve özgünlük olmadan tasarımın, fonksiyonellik olmadan ise estetiğin herhangi bir önem taşımadığını gözler önüne seriyor.

“Design” ve “Unique” Kavramlarını Buluşturan Üretim Süreçleri

“Design” ve “Unique” kavramları çerçevesinde başarılı bir iç mekan tasarımına imza atmak için öncelikle kullanıcı ihtiyaçlarının her birini karşılayacak özgün fikirler ortaya koymak gerekiyor. Bu çözümlerin birbiriyle ilişkisi, mekanın genel kurgusu ve estetik açıdan her bir detayın sağladığı bütünlük, aslında “design” ve “unique” kavramlarını içinde barındırıyor. Benzer şekilde mimaride ve ürün tasarımlarında da en küçük detaydan bütüne ulaşana kadar bu iki kavramın kılavuzluğunda bir üretim süreci, tasarımcıları başarıya ulaştırıyor. Konuyu teknoloji açısından ele aldığınızda, hayatı kolaylaştıran çözümleri en estetik biçimde sunan ürünler, ilk tercih oluyor. En gelişmiş teknolojik özelliklerle donatılmış, hantal bir ürün ilginizi çekmeyeceği gibi; en gösterişli dış görünüme sahip, fakat fonksiyonel açıdan yetersiz ürünler de beklentileri karşılamaktan uzak kalıyor. Daha pek çok farklı alanda bu iki kavramın birbiriyle etkileşimini rahatlıkla gözlemlemek mümkün… Doğada bile her şey dengedeyken, tasarımlarda performans ve estetik dengesine ilişkin bir arayışta olmak çok normal. Örneğin, bir restorana gittiğinizde sipariş ettiğiniz lezzetli bir yemeğin şık bir sunumla önünüze gelmesini istiyorsanız veya rahat bir ayakkabının etkileyici bir görsel tasarıma sahip olmasını tercih ediyorsanız, “tasarımda denge bütünlüğü” kavramının önemini siz de derinden hissediyorsunuz demektir 🙂

Bürotime için “Unique” ve “Design” Kavramları Neden Önemli?

Bürotime, çalışma ve yaşam alanlarına yönelik her daim yenilikçi, fonksiyonel ve şık çözümler üretmeyi hedefliyor. Ancak, Bürotime’ın tasarım süreçlerinde benimsediği temel ilke; çevreye ve insana fayda sağlamak... Dolayısıyla günlük yaşam gereksinimleri ve güncel trendler her ne kadar değişse de Bürotime, insanı ve çevreyi merkez alan bir tasarım anlayışı ile yaşam kalitesini arttıran,  ekosistemi koruyan ve zamansız tasarımların ortaya konabileceğini gösteriyor. Bu anlamda “design” ve “unique” kavramları, tasarım sürecinin büyük bir kısmını etkisi altına alıyor. Kullanıcı ile buluşmadan önce, sahip olduğu tüm kullanışlı detaylara ek olarak özgün ve estetik dokunuşlarla son haline getirilen Bürotime ürünleri, ofis dekorasyonu başta olmak üzere birçok iç mekan düzenlemesinde ihtiyaç duyulan görsellik ve fonksiyonellik dengesini sağlamayı başarıyor.

Birden fazla bireyin bir arada bulunduğu ortak yaşam alanlarına yönelik çözümler üreten Bürotime, bu mekanlarda bireylerin birbiriyle kurduğu iletişim kadar, tasarımda kullanılan ögeler ve temel prensipler arasındaki iletişime de önem veriyor. Bürotime’a göre; tıpkı doğada olduğu gibi bütüncül bir uyumun sırrı, detaylardaki zıtlıklarda gizleniyor. Bireylerin farklı ihtiyaç ve isteklerine karşılık veren fiziksel konfor ve görsel tatmin koşulları bir araya geldiğinde, birlikte çalışmaktan mutlu olan bireyler ortaya çıkıyor. Bu da mekan tasarımının hem fonksiyonel hem de estetik açıdan başarıya ulaştığını ve özgün tasarım sürecinin dengeli bir şekilde sonlandığını gösteriyor. Böylece insan eksenli tasarım prensibi ile kullanışlı olduğu kadar estetik detaylarıyla özgün bir kimlik taşıyan yaşam alanları tasarlanabileceği kanıtlanmış oluyor.

Çalışanların kendilerini mutlu hissettikleri bir ofis ortamı yaratmayı hedefleyen Bürotime; sağlık, eğitim, çağrı merkezi, terminal ve home office gibi çeşitli çalışma alanlarına özel, özgün çözümler sunuyor. Sağlık alanında hem hastaların hem de personelin ihtiyaçlarını karşılayacak projeler üretirken eğitim alanında ise, gelişen teknoloji ile öğrencilerin hayatına giren yenilikleri ve öğrencilerin motivasyonunu göz önünde bulundurmayı ihmal etmiyor. Mekanın potansiyellerinden maksimum seviyede yararlanılması gereken çağrı merkezlerinde, düşük metrekarede çok sayıda çalışanın konforunu sağlayacak çözümler üreten Bürotime, home office çalışanlar için konsantrasyonu kolaylaştıran ve çalışma verimini yükselten çözümler sunmayı unutmuyor. Tüm bunların yanı sıra terminal alanlarında yer alan bekleme ünitelerinde kullanıcılarına konforun yanında teknolojik çözümler sunan Bürotime, bazen tek bir üründe bazen ise bütün bir mekanın tasarımında, sunulan hizmete ve faaliyet gösterilen sektöre yönelik geliştirilen özgün çözümleriyle ihtiyaçları karşılıyor. Siz de yaşam alanlarınızda Bürotime’ın özgün, şık ve fonksiyonel çözümleriyle maksimum konfor elde etmek istiyorsanız, burotime.com adresini ziyaret edebilirsiniz.