Bu yıl 22 Eylül – 4 Kasım 2018 tarihlerinde sergilenecek olan 4. İstanbul Tasarım Bienali, küratör Jan Boelen’in belirlediği Okullar Okulu teması ile bilginin ve öğrenmenin sürekli artışı fikrinden yola çıkıyor. Kendinden önceki tasarım bienallerine de atıfta bulunan 4. Tasarım Bienali, süreç odaklı bir yaklaşımla tüm yıla yayılan bir program sunuyor. Haritalar, Zaman ve Dikkat, Akdeniz ve Göç, Felaketler ve Depremler, Yiyecekler ve Gelenekler, Örüntü ve Ritim, Para ve Sermaye ile Parçalar ve Cepler olmak üzere sekiz alt temanın belirlendiği bienalde, herkesin öğrenci olduğu ve eğitim ortamının deneysel bir yaklaşımla kurgulandığı durumların ortaya konması hedefleniyor.
6 Farklı Mekana Yayılan Sergi
Bienal Beyoğlu’da Akbank Sanat, Arter, Pera Müzesi, Salt Galata, Studio-X İstanbul, Yapı Kredi Kültür Sanat olmak üzere altı farklı mekanda düzenleniyor. Böylelikle güncel sanatın kendine yer edindiği en kritik sergi alanlarında yer alarak tanıdık bir rota üzerinde çatkısını kuruyor. İstiklal Caddesi ile birbirine bağlanan sergi mekanları, ziyaretçilere 3,5 kilometrelik bir yürüyüş rotası sağlıyor. İstanbul’un tarihi dokusunun bir parçası olan bienal rotası, ziyaretçilerin farklı sosyal ve kültürel ortamları deneyimlemesine de katkıda bulunuyor. 20-21 Eylül’de Okullar Okulu: Oryantasyon başlığıyla düzenlenecek olan açılış programında Türkiye ve yurt dışından katılan eğitimciler, uygulamacılar, sanatçılar ve düşünürler buluşuyor.
“Okullar Okulu” Temasının Anlattıkları
Mimarlık, tasarım ve sanat gibi yaratıcı endüstriler için bir üretim ve eleştiri platformu oluşturmaya yardımcı olan bienal, farklı disiplinlerin bir araya gelerek çok sesli bir kültür oluşmasını da sağlıyor. Hem yerel hem de küresel düşünülebilecek temaları ile tasarım ve eğitim kültürü üzerine eleştirel yaklaşımları destekleyen İstanbul Tasarım Bienali, yaratıcı endüstrilerin sorgulanabildiği buluşmalar yaratıyor. Ezbere dayalı, klişeleşmiş eğitim ve öğrenme halleri olduğunu belirten küratör Boelen, okulların yeniden tasarlanabildiği bir üretim çağrısında bulunuyor. Bu anlamda okul gibi bir kurumun sorgulandığı bir başka türden okul olmayı benimseyen bienal, dinamik bir düşünme alanı kurguluyor.
Farklı Disiplinlerin Buluştuğu Bir Platform
Öğrenmeye açık bir platform görüşüyle çağrıda bulunmuş olan sergi, farklı disiplinlerden gelen tecrübe ve bilgilerin oluşturacağı eleştirel düşünceyi destekliyor. Özellikle tasarım ve ilişkili olduğu disiplinler, kavramlar, konular ile ilgili bilgi, öğrenme ve eğitim başlıklarını sorgulayan küratörler, yaratıcı disiplinlerin kendi üretim pratiklerini gözden geçirmesi için de bir fırsat sunuyor. Tasarım eğitiminin kendi rafine kurallarını ve görünmez engellerini de işaret eden bienal, bu bağlamlarla birlikte erişilebilirlik ve uyumluluk gibi anahtar kavramların da eleştirel boyutta ele alınmasını sağlıyor.