Tasarım, hayatlarımızda önemli bir role sahip. Günümüz tasarımcılarının ve mimarlarının da asıl amacı sadece bina tasarlamanın ötesine geçerek sürdürülebilir ve etkin mekanlar yaratmak şeklinde değişiyor. Değişen teknolojiler ve sektörel gelişmelerle birlikte ihtiyaçları karşılayan ve motivasyonu artıran bir ofis mekanına sahip olmak oldukça önem taşıyor. Dolayısıyla ofis tasarımları ve tasarım trendleri sürekli değişerek sektörel gelişmelere uyum sağlamaya çalışıyor. Nitekim doğru tasarlanmış bir iş mekanı, çalışma kapasitesini ve iş ortamına adımlarını attıkları andan itibaren çalışanların üretken, dikkatli ve yaratıcı olabilmesini doğrudan etkiliyor. 2018 yılına hakim olan yeni çalışma kültürü de beraberinde yeni dekorasyon trendlerini getiriyor.

Görsel: Freepik

Ofislerde İç Mekân Tasarımı: Makro Tasarımlar

Ofis mekanlarının ana kurgusunu oluşturan makro tasarımlar; kullanıcı profili, marka ve sektörel ihtiyaçlara göre bir takım girdilere sahip. 2018 yılının genel ofis mobilya trendleri ise alışılmadık çalışma alanları, dinamik mekanlar, biyofilik tasarımlar ve ev rahatlığındaki çalışma alanlarından yola çıkıyor. Özellikle Google tipi açık ofislerle hayatımıza giren alışılmadık çalışma alanları işbirlikçi duruşlarıyla çalışanlar için eğlenceli ortamlar sunuyor. Bu tip ofisler; dinlenme alanları, yoga gibi aktiviteler için spor odaları, puflar, mobil masalar, dikkati artıran ve modernizmi simgeleyen çarpıcı renkler gibi tasarım elemanları ile ofis içi sinerjinin artmasını kolaylaştırıyor. “Sürekli ve üretken aktivite” şeklinde tanımlanabilen dinamik mekanlar ise önümüzdeki yılın ofis tasarımlarında kendini gösterecek bir diğer tasarım trendi. Akışkan, esnek, birleştirici ve dönüştürülebilir özelliklere sahip bu tip mekanlar ise geleneksel mekanların anında bir başka aktivite için değişebileceğini gösteriyor. Zira dinlenme alanını oluşturan oturma odaları, spontane bir karar ile anında bir toplantı salonuna dönüşebiliyor. Dinamik ofislerin en önemli elemanlarını ise modülerliği oluşturan hareketli mobilyalar, bitkiler, raylı duvarlar, konteynerler ve ayırıcılar oluşturuyor.

Görsel: Freepik

Ev rahatlığındaki çalışma alanları, iki trendi birbirine bağlayarak çalışanların kendilerini evlerinde hissederek daha verimli çalışmalarını sağlamayı amaçlıyor. Restoranlar, yiyecek kamyonları, barlar, şömineler, duş alanları ve oyun odaları ile interaktif tasarımları ön plana çıkarıyor. Müşteri ve firma ilişkisinde şeffaflık yaratarak marka görünürlüğünü artırırken kolay bir iletişimin de önünü açıyor. Yeşil tasarımın son yıllardaki önemli bir tasarım stilini anlatan ve psikoloji ile de ilişkilendirilen biyofilik tasarımlar ise 2018 ofisleri için yepyeni bir kapı açacağa benziyor. Doğa ve insan arasındaki etkileşimi güçlendirmek ve enerji etkin tasarımlar yaratmayı amaçlayan biyofilik alanı, ofis mekanlarında büyük dokunuşlar yaratıyor. Bu yeni tasarım alanı, bitki yerleştirmenin ötesinde doku, doğal aydınlatma, doğaya özgü materyal kullanımı gibi özellikleriyle metropoliten ofisler için büyük önem taşıyor.

Görsel: Freepik

Ofis Dekorasyonu: Mikro Tasarımlar

2018 ofis tasarımlarında kübik formlar, yeni gelişmeler ve tasarım trendleriyle birlikte geride bırakılıyor. Yeni çalışma alanları ise daha çok ekip çalışmasını vurgulayan ve işbirliğine dayalı çoklu çalışma alanlarından oluşuyor. Ancak bu tip alanlar, gerektiğinde bireyselleşmeyi ve izolasyonu sağlayacak şekilde ayırıcı duvarlarla bölünebiliyor. Kübik formları hatırlatan bu yeni trend, “yeşil” tasarımlarla benzerlerinden ayrılıyor. Doğal esintilerin ofis mekanlarına girmesini sağlarken gürültü bariyeri, işlevsel mekan kullanımı ve bireysellik yaratıyor. Ofis mobilyası kavramı ise karşılığını tekillikten çoğulculuğa bırakıyor. Bu da bize 2018’de banklar, uzun çalışma masaları, farklı işlevlere olanak tanıyan kutular ile daha çok içli dışlı olacağımızı işaret ediyor.

2018’in favori ofis malzemelerinin başında ise beton geliyor. Ahşap gibi sıcak malzemelerden endüstriyelliği vurgulayan kortene kadar geniş yelpazedeki malzeme seçeneği ile uyum sağlayabilen beton, nötr renklerle yeni bir uyumun anahtarı haline geliyor. Görsel ve dokunsal algılarımıza işaret eden doku ise yoğun dokulu malzemelerin seçiminde önemli bir kriter oluşturuyor.

Mikro tasarımlardan makro dizaynlara kadar 2018 ofislerindeki dekorasyon kaygılarımız, bütünselliğe ve sürdürülebilirliğe yöneliyor. Yeşil tasarımlar, çalışma mekanlarımızda önemli bir yer tutarken işlevsel mimari çözümler bireysel verimliliğimizi artıracak yeni alanlar yaratmanın önünü açıyor. Doğaya olan özlemimiz, kendisini en küçük malzeme detaylarından biyofilik tasarımlara kadar kendini anımsatarak ofislere yeni bir soluk getiriyor.